GENEL CERRAHİ UZMANI-ENDOSKOPİST

GASTROÖZOFAGEAL REFLÜ

 

Gastroözefagial reflü(GÖRH) hastalığı nedir? Halk arasında “reflü” olarak bilinen “Gastro Özofageal Reflü” hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanabilir. Yemeklerden sonra sağlıklı insanlarda da kısa süreli geri kaçışlar olabilir ve bu durum yaş ve şişmanlıkla artar. Ancak, fazla miktarda mide içeriğinin uzun süreli olarak yemek borusuna geri kaçması ve iç tabakanın bu içerikle teması, gastroösefageal reflü hastalığı olarak adlandırılır. Eğer onikiparmak barsağından mideye doğru safra geri akımı varsa mideden yukarı çıkan içerik hem asit hem de safra içerir.

Reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun kendini asitten ve/veya safralı mide içeriğinden koruyamaması nedeniyle oluşur. Reflü hastalığı, Batı Avrupa ve ABD'de yaygın olarak bilinmesine rağmen, ülkemizdeki tanınma oranı henüz düşüktür. Hastalık sıklığı ise ülkemizde de diğer ülkelere eşit olarak erişkinler arasında %20 oranındadır; yani her beş erişkinden birisinde reflü hastalığı vardır. Kitle iletişim araçlarında reflü hastalığından daha fazla bahsedilmesi ile, kişiler bu hastalık hakkında daha fazla bilgiye sahip olmakta; buna paralel olarak reflü şikayetleri ile hekimlere başvuranların sayısı da artmaktadır. Ancak, hastalığın ülkemizdeki durumu hakkında henüz yeterli veri yoktur.


 GÖRH nedeni nedir?
  • Mide fıtığı (Hiatal herni) olması
  • Yemek borusunun alt ucunda mide içeriğinin yemek borusuna geçişini engelleyen mekanizmada bozulma
  • Yemek borusu kasılma bozuklukları
  • Yemek borusunun temizlenme mekanizmasında (tükrük, yerçekimi, yemek borusunun kasılması ile) bozukluk
  • Alkol, sigara, ilaçlar, sıcak içecekler, aşırı yoğun içecek ve gıdalar gibi dış faktörler
  • Mide boşalımının gecikmesi
  • Oniki parmak barsağından mideye safralı ve alkali içeriğin kaçması
  • Son yıllarda genetik faktörler de araştırılmaya başlanmıştır.
GÖRH belirtileri nelerdir?
  • En sık başvuru nedeni mide yanmasıdır.
  • Göğüste yanma hissi, göğüs ağrısı
  • Ağıza acı-ekşi su ve yemeklerin gelmesi (regürjitasyon)
  • Ağız kokusu
  • Bulantı
  • Özellikle yemeklerden sonra ve tok karına yatıldığında geceleri rahatsız eden şişkinlik, geğirme ve boğulma hissi
  • Göğüste takılma ve sıkışma hissiyle birlikte kalbe baskı hissi ve çarpıntı
  • Derin nefes almada güçlük
  • Dişlerde erezyon (doku zedelenmesi) ve diş çürükleri
  • Boğaz sorunları (ses kısıklığı veya kaybı, boğazda dolgunluk hissi, sürekli boğaz temizleme, ses tellerinde polip, kronik farenjit ve larenjit gibi)
Reflü hastalığında tanı yöntemleri nelerdir?
  • Deneme tedavisi (ilaç tedavisine başlanıp sonuçların değerlendirilmesi)
  • Üst sindirim sistemi baryumlu pasaj grafisi (ilaçlı mide filmi)
  • Üst sindirim sistemi endoskopisi ve biyopsi
  • 24 saat boyunca yemek borusuna kaçan asidin ölçülmesi (pH-metri)
  • Yemek borusu kasılmalarının değerlendirilmesi (manometri)
  • Sintigrafi
Reflü hastalığının yol açabileceği komplikasyonlar nelerdir?
  • Ösefajit (Yemek borusunun uzun süreli olarak mide içeriğine maruz kalması sonucu oluşan mikrobik olmayan iltihabi durum)
  • Yemek borusunda ülser oluşumu
  • Yemek borusunda darlık gelişmesi
  • Solunum sistemi komplikasyonları (farenjit, larenjit, akciğer enfeksiyonu, bronşit gibi)
  • Barrett ösefagusu (Yemek borusunun son kısmını döşeyen hücrelerin, asit ve alkali reflüsüne maruz kalması sonucunda hücreler zarar görmekte, metaplazi adı verilen değişim gerçekleşebilmekte ve hücre normal yapısından çıkmaktadır. Barrett ösafagus tanısı konulan bir hastanın yemek borusu kanseri olma riski, reflüsü olmayan bir kişiye göre belirgin oranda artmaktadır.
GÖRH’ün tedavisi nasıldır?

1.Yaşam tarzında değişiklikler yapılmalıdır:

  • Hastaya kilo vermesi önerilmelidir.
  • Yatak başucunu yükseltilmeli
  • Yemeklerden 2-3 saat sonrasına kadar yatmamalı
  • Yatmadan önce baharatlı yiyecekler, alkol, kahve, kolalı içecekler vs. alınmamalı
  • Diyet
    • Reflüye belirtilerini ortaya çıkaran gıdalardan uzak durmak
    • Yemek miktarı da alınan gıdalar kadar önemli olduğundan bir kerede aşırı yemek yerine az ve sık gıda almak
  • Sıcak içecek ve yiyeceklerden kaçınmak
  • Alkollü içecekleri almamak ve sigarayı bırakmak
  • Stresten uzak durmak
  • Reflüye neden olabilen ilaçların (bazı tansiyon ilaçları, astım ilaçları, hormon ilaçları) bırakılması veya değiştirilmesi

2. İlaç tedavisi: Şikayetler yaşam tarzında değişikliğe rağmen düzelmediyse ilaç tedavisi kaçınılmazdır. Mide asidini nötralize eden antiasit ilaçlar, asid üretimini engelleyici, bariyer oluşturucu, motilite düzenleyici veya hücre koruyucu ilaçlar medikal tedavide kullanılır.

3. Cerrahi tedavi: Hastanın yaşam alışkanlığında değişiklik yapmasına ve ilaç tedavisine rağmen şikayetlerin azalmaması veya sürekli ilaç kullanma ihtiyacı duyması, yaşamsal aktivitelerinin engellenmesi durumunda cerrahi tedavi uygulanır. GÖRH’ün tedavisinde "cerrahi" çok etkili bir yöntemdir.

 

Cerrahi tedavide nasıl yapılıyor?

Cerrahlar tarafından çok tercih edilen bir yöntem olan Nissen fundoplikasyonda, midenin üst bölümü yemek borusunun (özofagus) arkasından geçirildikten sonra çepeçevre özofagusun alt ucuna sarılmaktadır. Bu ameliyatta midede ve yemek borusunda herhangi bir kesme, parça çıkarma işlemi yapılmamaktadır. Nissen fundoplikasyonu açık veya laparoskopik yöntemle yapılabilmektedir. Laparoskopik yöntemin yapılmaya başlanması ve hastayı ömür boyu, tam bir sonuç almadan ilaçlara bağımlı olmaktan kurtarması nedeniyle cerrahi tedavi hastalar tarafından çok daha fazla kabul görmeye başlamıştır.

 

Laparoskopik metodun avantajları nelerdir?
  • Ameliyat sonrası ağrının az olması
  • Hastanede yatma süresinin kısalığı(1 gün)
  • İşe dönüş süresinin azalması
  • İyi kozmetik sonuç
  • Hasta konforunun iyi olması
Laparoskopik antireflü cerrahisi nasıl yapılır?

Karın içerisi karbondioksit gazı ile şişirildikten sonra cerrah yaptığı küçük insizyonlardan (1-1,5cm) operasyon aletlerini ve bir adet özel video kamerayı karın içerisine sokularak laparoskopik antireflü cerrahisi (sıklıkla Nissen fundoplikasyon yapılmaktadır) uygulanır. Operasyon monitörlerden cerrahi saha görülerek laparoskopik aletlerle yapılır.

 

Eğer operasyon laparoskopik olarak yapılamazsa ne yapılır?

Çok az sayıda hastada laparoskopik metod organların yetersiz görüntülenmesi ve/veya aletlerle tutulamaması nedeniyle açık prosedüre geçmek zorunda kalınır. Açık prosedüre geçme oranının fazla olduğu durumlar şunlardır; obezite, daha önce geçirilmiş karın ameliyatları ki bunlar karın içi organlarda ciddi yapışıklıklara yol açar ve operasyon sırasında geçekleşen ciddi kanamalar. Açık prosedürün uygulanma kararını cerrahınız operasyondan önce veya operasyon sırasındaki duruma göre verecektir.

 

Ameliyat sonrası sizi neler bekliyor?

Hastalara ameliyat sonrasında evde düşük aktivitede bulunmaları önerilir.

Ameliyat sonrası genellikle anti reflü ilaçlarına ihtiyaç duyulmaz.

Bazı cerrahlar cerrahi işlem sonrası hastalarına modifiye bir diyet uygularlar. Sıvı gıdadan katı gıdaya kademeli geçişi önerirler. Bunu cerrahınıza sorunuz.

Kısa sürede normal yaşamsal aktivitenize döneceksiniz.

 

Bu operasyonun yan etkileri nelerdir?

Operasyon geçiren hastaların büyük çoğunluğunda GÖRH’e ait semptomlar tamamen geçmiş ya da en aza inmiştir.

Bazı hastalarda ameliyat sonrası geçici yutma güçlüğü gelişir. Bu operasyondan sonra 1 ile 3 ay içerisinde geçer.

Az sayıda hastada özefagusta gelişen darlık nedeniyle endoskopik dilatasyon ihtiyacı doğar. Nadiren hastada ikinci bir operasyon gerekli olabilir.

 

Gelişebilecek komplikasyonlar nelerdir?

Genel anestezik maddelere karşı reaksiyon

Kanama

Özefagus, dalak, mide, ve karın içi diğer organların yaralanmaları

Yara yeri enfeksiyonu, karın içi enfeksiyon ve sepsis.

Pnömoni ve akciğer enfeksiyonu

© 2010 Tüm hakları saklıdır.

Ücretsiz web sitesi oluşturun!Webnode